Ndeble, Güney Afrika Zimbabwe‘de yaşayan kabilelerden biri. İnternette araştırma yaparken önce bir desen fotoğrafı, oradan bir kadın fotoğrafı derken bu kabileyi ve evlerini keşfettim. Önce, gelip geçici bir proje olarak yapıldığını sandığım bu rengarenk evlerin, aslında bir kabilenin yüzyıllardır süregelen bir geleneği olduğunu görünce hikayeye tutuldum! Evlerin dış duvarlarını boyama Ndebele geleneği, geleneksel olarak bir nesilden diğerine kabilenin kadınları aracılığı ile aktarılıyormuş.
Dikdörtgen, üçgen, şevron kıvrımı, elmas deseninin yoğunlukla kullanıldığı grafik öğeler, doğum, ölüm, düğün veya ilk okula giden çocuk gibi önemli haberleri müjdelemek için kadınlar tarafından çiziliyor. Kadınlar ilk evlerini evlendikleri zaman boyayabiliyorlar. Eğer çizgiler düz ve pürüzsüzse, topluluğa iyi bir eş ve iyi bir anne olacağı sinyali veriliyor.
Her ne kadar bazı kaynaklarda Ndeble sanatından sosyal ve dekoratif öğeler olarak bahsedilse de (yukarıda anlattığım gibi); bu öğelerin sömürgeciliğe direnmek ve savaşlara karşı başkaldırmak için kabile arasında gizli kodlar taşıdığı da söyleniyor. Dolayısyla politik bir yanı da var; muhtemelen bu semboller bilgi ve iletişim aracı olarak da kullanılıyormuş.
Naimbia’lı fotoğrafçı Margaret Courtney Clarke‘ın 1986 yılında Ndebeleli kadınları evlerini boyarken çektiği fotoğraflar (yukarıdakiler) ise beni gerçekten etkiledi. Courtney Clarke, fotoğraflarında moderneleşme, şehirleşme ve tüketim ekonomisi tarafından tehdit edilen kırsal kesimlerdeki gelenekleri ve insanların kültürlerine olan bağlılıklarını göstermeye çalışıyor. Bu renkli fotoğrafları çektikten sonraki yıl, malesef Ndebele’de iç savaş çıkmış. O yüzden fotoğraflarda mutlu görünen bu güzel kadınların çoğu hala orada mıdır bilmiyoruz. Ama Ndeble’yi ziyaret edersen, renkli evleri hala görebilirsin.
Üstelik bu sanatın nesilden nesile taşınması için savaşan biri var: 85 yaşındaki Esther Mahlangu. 10 yaşında annesi ve anneannesinin yanında duvar boyamayı öğrenen Mahlangu, okuma yazma bilmiyor, okula hiç gitmemiş ama sanatçı olarak doğmuş adeta. Evlenmeden ilk evini boyaması yasak olsa da, annesini uyuttuktan sonra tavuk tüylerini fırça yapıp, gizli gizli duvarları boyarmış. 50’li yaşlarında boyamalarını duvardan kanvasa aktarmaya başlamış ve bu da Ndebele sanatının yayılmasını sağlamış. Birçok global marka ile iş birliği yapmış Mahlangu, geçen sene de Melrose Gallery‘de işleri sergilenmiş. O sergi için yaratılmış videoyu aşağıda izleyebilir, sergiyi online gezmek istersen de bu linketıklayabilirsin. 85 yaşına göre efsane bir insan!
Bu keşif hakkında Instagram’da konuşalım mı? Daha önceki haftalarda yaptığım gibi, Instagram profilimde Ndebele ile ilgili bir paylaşım yaptım, fikirlerini paylaşmak istersen yorumlarda bekliyorum 🤗


