Kahveyi seviyoruz. Hatta bayılıyoruz. Neden? Çünkü her derde deva: Uyandırıyor, içerken güzel sohbet ediliyor, kan dolaşımını hızlandırıyor, sussuzluğunu alıyor.. Bir de güzel bir kahvecide içersen Instagram’ını şenlendirebilirsin.
Bana göre en güzel kahveciler, kendi kahvesini kavuranlar veya özgün bir atmosferi olanlar; o yüzden sağ baştan sıralıyorum:
-
Petra Gayrettepe
Ne zaman gitsen? Gerçekten iyi kahve içmek istediğinde, eve alman gerektiğinde, İstanbul’un kaotik ortamı sana fazla geldiğinde.
-
Kronotrop Sultanahmet
Ne zaman gitsen? Petra’nın tam tersine, tarihi yarım adadaysan, güzel bir Kapalıçarşı turu yaptıysan, Istanbul’u yaşayacaksan.
-
Dripcoffeeist Asmalımescit
Ne zaman gitsen? Istanbul’un en güzel semtlerinden biri bana göre Pera. Önce Gram’da kahvaltı et, sonra Pera Müzesi’nde güzel bir sergi gez; arkadaşınla kritik yapmaya Dripcoffeeist’e.
-
Magritte Çukurcuma
Ne zaman gitsen? Bir Pazar günü yenilenmeye ihtiyacın olduğunda, “ne varsa eskilerde var” senin mottonsa, antikayı seviyorsan senin yerin Magritte.
-
Kavanoz Arnavutköy
Ne zaman gitsen? Meğer o dip dibe görünen ufak tefek Arnavutköy evlerinin aralarında harika saklı bahçeler varmış. Kimse ile karşılamak istemediğin bir günündeysen, kahveyle tatlıya boğulmak istiyorsan, bahçe modu sana göreyse doğru Kavanoz’a.