Almanya Ortaçağ’dan kalan kasabaları ile gerçekten masal diyarı. Grimm Kardeşler, hayatlarını Alman halk masallarını toplamaya adamışlar ve bu masallar yüzyıllardır dünya çapında çocukların yataklarının başucundaki yegane kitaplara girmiş. Almanya, kardeşlerin Peri Masalı Rotası boyunca anlattığı hikayeleri hâlâ gururla sahipleniyor: Hansel ve Gretel, Bremen Mızıkacıları, Rapunzel, Kırmızı Başlıklı Kız… Mutlaka sen de küçükken bu hikayelerden en az birini (ki muhtemelen hepsini) okumuşsundur. Peki bu hikayelerin aslında küçük çocuklar için değil, büyükler için yazıldığını ve Almanya’daki gerçek kasaba ve tarihi binalardan ilhamla kaleme döküldüğünü biliyor muydun?
Halk masalları, insan uygarlığının kendisi kadar eski. Sözlü ve yazılı olan aynı hikayelerin farklı anlatımlarının bir birleşimi. Örneğin Külkedisi’nin hikayesi eski Çin ve eski Mısır’da da ortaya çıkmış. Anlatımdaki ayrıntılar, hikaye anlatıcısının kültürel kökenine bağlı olarak değişiyor. Mısır’da Külkedisinin terlikleri kırmızı deri, Batı Hint Adaları’nda ise kabak değil ekmek meyvesi dönüştürücü nesne. Jacob ve Wilhelm Grimm’in ilk kez 1812’de yayınlanan Alman halk masalları koleksiyonunda yer alan Külkedisi’nin hikayesinin orjinal versiyonu ise bugün bizim bildiğimiz hikayeden çok daha farklı.
Grimm kardeşlerin anlattığı gibi, kadın kahramanın adı Külkedisi‘dir ve dilekleri, vaftiz annesinin asasının dalgasından değil, annesinin mezarında büyüyen ve akan gözyaşlarıyla suladığı bir ela ağacından gerçekleşir. Prens Külkedisini bulmaya cam değil altın ayakkabı teki ile gelir; üvey kızkardeşler de kıpırdayıp çığlık atmazlar, biri ayakkabıyı uydurmak için ayak başparmağını keser, diğeri topuğunun bir kısmını keser. Masalın sonunda Külkedisi ve prense eşlik eden iki beyaz kuş aslında onların mutluluğu için şarkı söylemiyordur; üvey kardeşlerinin gözlerini gagalıyordur.
Rapunzel de yine bizim bildiğimizden bambaşka bir hikaye. Rapunzel hamileyken, komşusunun bahçesinde büyüyen çan çiçeğine (marul cinsi, salata olarak yenilen bir bitki) aşeriyor ve kocası, karısı için biraz çan çiçeği almak için sık sık gizlice komşusunun avlusuna giriyor. Sonunda yakalanıyor; karşılığında komşuları Bayan Gothel’e doğacak çocuklarını vermeyi vaat etmek zorunda kalıyorlar. Bu şeytani büyücü, Rapunzel’i bir kuleye kilitliyor; kuleye sadece Rapunzel’in uzun, altın saçlarına tırmanılarak girilebiliyor. Bir gün kralın oğlu kuleye gidiyor, içeri nasıl girileceğini anlıyor; o ve Rapunzel birbirlerine aşık oluyorlar. Gothel bunu öğrendiğinde, Rapunzel’in saçını kesip ve onu çöle sürüyor; çölde Rapunzel ikiz doğuruyor. Gothel ayrıca kralın oğlunu kör ediyor, ancak sonunda Rapunzel’e giden yolunu bulup, iyileşiyor. Sonsuza dek mutlu yaşıyorlar (bu esnada Rapunzel’in eşine ve ikizlere ne olmuş onu bulamadım😊).
Grimm’in Peri Masalları başlıklı Çocuk ve Ev Halkı Masalları, Grimm kardeşlerin yayınladığı , dünyadaki en etkili ve ünlü folklor koleksiyonlarından biri. Napolyon Savaşları’nın (1803-1815) siyasi ve sosyal türbülansının ortasında, Fransa Cermen topraklarını fethederken, Jacob ve Wilhelm milliyetçilikle anavatanlarını ve miraslarını vurgulamak için yönlendirilmişler. Kültürün en saf biçimlerinin, bir topluluğu birbirine bağlayanların, nesilden nesile paylaşılan hikayelerde bulunabileceğine inanan Alman Romantik yazarlardan ve filozoflardan ilham almışlar. Hikaye anlatımı, Alman kültürünün özünü ifade etmiş ve halkının ruhunu ve temel değerlerini anımsatmış.
Şimdi, bu hikayeleri konu olan kasabaları gezebileceğin bir Romantik Yol haritası var. Bu haritada görülecek 34 adet kasaba, köy, kale, kule gibi masallara ilham olan yerler varmış. Aslında baya popüler, belki de biliyorsudur ama ben ilk defa öğrendim. Romantik ve Almanya kelimelerinin yan yana gelişine ilk kez şahit oldum diyebilirim 🙈 Şimdi ise bu rotanın nasıl oluştuğunu, hikayesini ve hatta orjinal hikayesini de öğrenmiş olduk 💖 Özellikle Külkedisi’ne ilham olan Neuschwanstein Kalesi’ne bayıldım.


